Low Tox Yaşam İçin Önemli Bilgiler

'LOW TOX' yaşam için önemli bilgiler.

Hayatınızdan zehirleri azaltmak, 'low tox' değişimini başlatmak pratik ve kolay olmalı, sizi strese sokmamalı!

Çok çalışıyorsunuz, vaktiniz ve naktiniz dar ayrıca 'low tox' işine nereden başlayacağınızı da bilemiyorsunuz. İşte bu sayfadaki bilgiler işinizi kolaylaştırmak ve değişime sizi pratik ve kolayca adım adım yaklaştırmak için var.

NEDEN 'LOW TOX'?

NEDEN DEĞİŞİM?

Çünkü sağlıklı yaşamın bahsedilmeyen ve dikkat edilmeyen en önemli ve büyük bölümlerinden!

Çünkü bazen iyi beslenmek, hareketli yaşamak, stres yönetimi yapmak ve iyi uyumak sağlıklı olmak için yeterli değil!

Çünkü bazılarımız toksin yükü ile başa çıkmaya genetik olarak donanımlı değil!

Çünkü modern zamanın kronik hastalıklarının konuşulmayan en önemli kök nedenlerinden!

Çünkü oluşan kanserlerin %90-95'i önlenebilir olduğundan!

Çünkü bilgi ve teknolojiye bu kadar yakın olduğumuz bir zamanda en yanlış bilgilendirilen konulardan!

Çünkü bilgi ve teknolojiye bu kadar yakın olduğumuz bir zamanda en kafa karıştıran konulardan!

Çünkü sağlığın etkilendiği en sinsi, en yok sayılan konularından!

ama bunlar arasında belki de en önemlisi...

Çok, çok az dozlarda maruz kalındığında bile sağlığın bozulma riskinin çok ciddi olmasından!

Bugün 'LOW TOX'a vurgu yapıyor olmamızın en önemli sebeplerinden bir tanesi dünyada ve yurdumuzda kimyasal üretiminin ve kullanımının inanılmaz rakkamlara ulaşmış olması.

Bu grafik bize sebep-sonuç ilişkisi vermese de kimyasal üretimi ve kullanımı arasında sıkı bir bağ olduğunu vurguluyor.

2. dünya savaşından bu yana sadece Amerika Birleşik Devletlerinde kimyasal üretimi tam 20 kat artmış durumda. 1979 yılından bu yana ise artiş tam %30!

Türkiye ise pestisit kullanımı açısından dünyadan pek farklı değil.

Kaynak: 'Zehirsiz Sofralar' Tüketici Rehberi, Buğday Derneği Yayınları.

Aşağıdaki grafiği incelediğinizde kimyasal kullanımı artışı ile beraber bir çok kronik hastalığın artış trendinde olduğunu da kolayca gözlemleyebilirsiniz. Tiroid, melanoma, karaciğer ve safra kesesi yolu kanserleri, diyabet teşhisi konmuş hasta sayısı, bağışıklık sistemini tutan otoimmun hastalıklar ve autizm spektrum bozuklukları gibi sıklığı gerçekten artmış olan hastalıklardan bahsediyoruz. Tüm bu hastalıklara sıklıkla yaşanan hormonal dengesizlikler ve üreme bozukluklarını da ekleyebiliriz.

Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsüne göre kanserlerin sadece %5-10'u genetik alt yapı taşıyor geriye kalan kanserlerin %90-95'inden çevresel faktörler sorumlu. Yani düşünebiliyor musunuz kanser esasında önlenebilir bir hastalık. Tabi 'low tox' da dahil ciddi hayat tarzı değişiklikleri yapmak şartı ile.

Fonksiyonel Tıp yaklaşımı da çevresel toksinlerin kronik hastalıkların en önemli kök nedenlerinden biri olduğunu kabul ediyor.

Toksinlerle ilgili en akılda kalması gereken gerçek aşağıda listelediğim hastalıkların altta yatan en önemli sebeplerinden olma olasılığı!

Bu listeye göz gezdirdiğinizde eminim ki ya siz ya da yakınlarınız arasında bu sağlık sorunlarından bir veya daha fazlasını bir arada yaşayanlar muhakkak var.

Burada bahsetmem gereken belki de en önemli şey sağlık sorunları yaşadığınızda gittiğiniz doktorlardan çok azının çevresel toksin yükünüzü soruşturup araştırıyor olması. Maalesef hayat tarzınız içerisinde ne kadar çevresel toksine maruz kallıyorsunuz, toksinlerle ne kadar başa çıkabiliyorsunuz gibi sorular sağlık yaklaşımının en eksik kalan kısmı.

Kaynak: 'Zehirsiz Sofralar' Tüketici Rehberi, Buğday Derneği Yayınları.

İşte tüm bunları göz önüne aldığınızda yaşantınıza 'low tox' bilgilerini entegre etmenin önemi daha iyi anlaşılıyor.

Bahsetmeden geçemeyeceğim bir önemli konu daha var!

Zehirlerle ilgili bir de şöyle bir söylem var;

'Zehiri zehir yapan dozudur, en zehirsiz madde olan su bile yeteri kadar yüksek dozda alınırsa zehirdir'.

Bu söylem en çok da kimyasalların düşük dozlarda zararsız oacaklarını vurgulamak için kullanılıyor. Burada çok fazla teknik detaya girmeden bunun kesinlikle böyle olmadığını ve araştırmaların çok çok düşük dozlarda bile kimyasalların sağlık problemleri yaratabileceği yönünde. Bunun sebebi de inanıldığının aksine doz ve etki grafiğinin her zaman lineer bir çizgi izlememesi.

Hormon bozucu kimyasallarla yapılan bir araştırma zararsız olarak ilan edilmiş dozlarda bile kimyasalların denge bozucu etkilerini meydana getirebilecekleri yönünde.

İşte tüm bunları konuşmamız ve mümkün olduğu kadar tüm kimyasalları hayatımızdan eksiltmemiz için bir önemli neden daha!

Bu bilgilerle amacım sizi panik yapmak değil, sadece önemine vurgu yaparak 'low tox' yaşamanın mümkün olduğunu zararın neresinden dönerseniz kar olacağını vurgulamak istiyorum.